Meksika Körfezindeki petrol platformunun patlamasını ve batmasını, ardından artarak yayılan ve bütün bölgeyi tehdit eden petrol sızıntısını son günlerde basında bolca okuyoruz. Ölen ve cesetleri bile bulunamayan 11 kişi de işin trajik yönü.
Ben de bu platform hakkında daha detaylı bilgi vereyim dedim:
“Deepwater Horizon” isimli bu platform dünyanın en büyük açık deniz petrol arama şirketi Transocean’a ait. British Petroleum tarafından kullanılıyor.
Tam kapasite çalıştığı zaman günlük masrafı 1 milyon $. 2001’de yapıldığı zaman 350 milyon$’a mal olmuş ama bugün yapılsa en az iki misline mal olacağı yazılıyor.
“Deepwater Horizon” 10.000ft derinliğe kadar petrol sondajı yapabiliyor. Platformda demir bulunmuyor. Onun yerine çok güçlü itici motorları var.
Yine özel bir sistem kullanılarak platformun birkaç feet hatayla istenilen pozisyonda durması sağlanıyor. Bu sistemin adı “Dynamic Positioning“dir.
8 adet herbiri 7375 hp, 360 derece dönebilen Rolls Royce Kamewa itici motorlarla platformun yerinde durması sağlanıyor(du).
Bugün gelen haberlere göre petrol sızıntısı artarak devam ediyor. Günlük 5.000 varil petrolün denize aktığı tahmin ediliyor. Meksika körfezinin güzelliğini düşünürsek gerçekten çok yazık oldu.
Sızıntıyı durdurmak için yapılanlar şu ana kadar sonuçsuz kaldı ve daha haftalarca bu sızıntı devam edecek gibi görünüyor. Temizlenmesi (eğer mümkün olursa tabii) yıllar alacaktır.
Bölgedeki turizm, balıkçılık da bu arada tahmin edebileceğiniz gibi sizlere ömür. Mississippi, Louisiana, Alabama, Güney Florida kıyıları en çok etkilenecek bölgeler arasında.
Neredeyse nefes alırken havayı kirlettiniz, vergi verin diyen sahtekarlarla (bakınız “carbon tax”), bölgeyi katleden, bu tür felaketlere hiçbir hazırlığı olmadığı ortaya çıkan, bu petrol platformunun sahiplerinin aynı insanlar/gruplar olması da insanlık açısından ayrı bir acıklı durum.
Para hırsının sonu yok galiba, gözlerini toprak doyursun!!
Aşağıda platformun batmadan önceki birkaç resmini ekledim. Iyi seyirler!!
.
Ekleme: Petrol sızıntısı artarak devam ediyor işler çevre katliamı boyutuna geldi.
Bu konudaki ikinci yazıyı buradan okuyabilirsiniz.
Arşiv 
